25 Aralık 2010 Cumartesi
FARKINDA OLMADAN HİPNOZ OLUYOR OLABİLİR MİSİNİZ ?
Hipnoz, bir hipnotist olmadan da oluşabilen doğal bir zihin durumudur. Tahmin etmediğimiz uyarıcılarla hipnoz olabileceğimiz gibi kendi kendimizi de telkinle hipnoz edebilir ve bazı şeyleri kendimize kabul ettirebiliriz.
Örneğin, eğer bir TV programı ya da sinema filmi izlerken, tamamen seyrettiğinize dalmışsanız, büyük olasılıkla hipnoza girmişsinizdir. Bu hipnoz ya da hipnoz benzeri durum annenizin ya da eşinizin sizi akşam yemeğine çağırmasını, size bağırana kadar, duyamamanıza neden olur.
Reklamcılar bunu çok iyi kullanır. TV programlarını sizi hipnoza sokmak için kullanıp, siz hipnoza girdikten sonra bilinçaltınıza telkinlerde bulunarak, sattıkları malı almanızı sağlarlar.
Bu doğal oluşan zihin durumunun tipik bir örneği otoyol hipnozu olarak adlandırdığımız, araba sürerken, sürücüde oluşan oluşan dalma halidir. Bilinçaltı yola odaklıyken bilinciniz farklı düşünceler arasında gezer, ve sapacağınız kavşağı geçtikten sonra uyanırsınız.
Veya sürükleyici bir kitap okurken biri isminizi söyleyerek sizi çağırdığında hiç bir şey duymadığınız oldu mu? Sizi çağıran kişi sesini duyurabilmek için belki de isminizi bir çok sefer tekrarlamak zorunda kalmıştır. Belki çağırıldığınızı ilk duyduğunuzda da karşınızdaki kişinin sesi size çok uzak ve önemsiz gelmiştir. Çünkü o esnada adeta farklı bir dünyadaydınız. İşte burada yaşadığınız şey doğal olarak meydana gelmiş bir hipnozdur.
Şu anda artık siz de isterseniz hipnoz olabileceğinizi biliyorsunuz. Bunu aslında binlerce kez yaşadınız.. Gündüz ayakta rüya görürken yaşadınız, sevdiğiniz bir programı seyrederken ya da sürükleyici bir kitap okurken yaşadınız ve reklamlarda duyduğunuz yeni bir markayı alırken başkasının size verdiği hipnotik telkinleri kabul ettiniz.
Çoğu zaman insanlar, kendilerini olumlu veya olumsuz telkinle bir şeylere inandırır ve harekete geçirirler. Örneğin, uykum kaçtı diye düşünen biri aslında kendini olumsuz teklinle uyuyamayacağına inandırmıştır. Fonksiyonel kekemeliği olan kişiler, sıradan ilişkilerinde akıcı konuşurken, grup önünde kekeleyeceğine inandığı için akıcı konuşamaz; ama düzgün konuşacağına dair kendine telkinde bulunarak, kendini bu düşünceye inandırırsa kekelemeden konuşabilir. Kişi kendini neye inandırırsa, zihin ve beden o yöne doğru ilerler. Hipnoz sırasında ve sonrasında kişiyi harekete geçiren etken telkinden başka şey değildir.
Tırnak yemekten vazgeçmek, kızgınlık, öfke, nefret krizlerini yenebilmek, zayıflamak, yüzdeki tiklerden kurtulmak, alerjiden kurtulmak, aknelerden kurtulmak, , tansiyonun düzenlenmesini sağlamak, migrenden kurtulmak, mide şikayetlerinden ve saç dökülmesinden kurtulmak, uykunun düzene girmesini ve doğum ve ameliyatta rahatlığı sağlamak , kişiler arası ilişkileri düzenlemek, hayal kırıklığını yenmek, başkalarını eleştirmekten kurtulmak, yalnızlık hissini yenmek, depresyondan çıkmak, kıskançlığı yenmek, başarılı bir emekliliğe hazırlanmak, kekelemeyi yenmek, kendine güveni arttırmak vb telkin yoluyla yapılan bilinçli hipnozla yenebileceğiniz fizyolojik ve psikolojik durumlardır.
Bunların yanı sıra tıpta kullanılan etkisiz ilaç yöntemi vardır. Aslında hiçbir iyileştirici formül içermeyen ilaçlar hastalara verilir, hastalar bu ilaçların doktorlar tarafından verildiği, rahatsızlıklarının kesin çözümü olduğuna inanırlar. Böylece kendilerine verdikleri telkin ile iyileşme sağlanır. Bu konuyu ayrı bir başlık olarak de yakında sizlerle paylaşıp detaylandıracağız.