Pages

24 Mart 2011 Perşembe

KİTLESEL HİPNOZUN BİR SİLAHI: SUBLİMİNAL MESAJLAR -1-


Subliminal mesaj nedir?

Bilinçaltını etkilemeyi amaçlayan mesajlara subliminal mesaj adı verilir. Genel olarak “bilinçaltına yönelik mesajlar/ reklamlar” olarak ifade edebilir. 

Peki bu mesajların amacı nedir?

En kısa tabirle insanlara belli fikirleri ve yaşam tarzlarını kabul ettirmek. Ahlaki yozlaşma sağlamak için yoğun olarak kullanılıyor örneğin.

Peki nasıl yapılıyor?

Bu tip mesajlar temel olarak üç şekilde uygulanır:

1- Reklam afişleri, logoları ve benzeri nitelikteki görsel malzemenin içine saklanmış şekil, kelime ve rakamlar yoluyla

2- Gözle algılanamayacak kadar kısa süreyle ve sık patlayan flaşlar şeklinde sinema ya da televizyon görüntüsü yoluyla

3- İşitsel yollarla

Genellikle görsel mesajlar cinsellik içerikli oluyor ( ya da aleni fark edilebilenler şimdilik bunlar). Bu yolla kişilerin birçok ahlaksızlığı normal görmeleri sağlanır. Bilinç altına yerleşen bu mesajlar o kişiye konuyu normalleştirir. Bir süre sonra 'ne var ki bunda' mantığı geliştirir.

Yayınladığımız resim konunun zihinlerde canlanması için koyabildiğimiz çok küçük bir örnek.

Resimlerin dışında videolarda, filmlerde de bu sistem kullanılıyor. 25. kare olarak bilinen sistem şu şekilde işliyor: Gördüğümüz bir anlık görüntü: 655 satır ve frame/çerçeve denilen 24 kareden oluşur. 

Sinema şeridinde, saat, dakika, saniye olarak bir diziliş vardır. Her saniyeden sonra bir yabancı kare gelir ve bir saniye 24 karedir. Her 24 kare ise bir ekran büyüklüğündeki kareyi oluşturur. Her 327,5 satırda bir de “control-track” denilen aralık vardır. İşte bu aralıktaki görüntüler kesilip, aralarına başka görüntüler atılarak 25. kare oluşturulur ve bu son kare olan 25. kare anlıktır. Yani görüntü saniyede 1/24 olacakken, bu 1/25′e çıkar. Kareler 25 olunca bir anda bir görüntü gelir ve anında kaybolur. Genellikle gördüğümüzü farketmeyiz, ama görürüz ve görüntü şuuraltında kalır.

Günümüzde insanların düşünce yapılarına hükmetmek amaçlı olarak bu yöntemler çok yoğun olarak kullanılıyor. Bu sistemle insanlar kitlesel olarak hipnoz altına alınıyor ve sadece istenilen doğrultuda düşünüp, o doğrultuda yaşıyorlar.

Örneğin insanların çoğu derin düşünmeyi gereksiz bulur. Hayat onlar için hayatta kalmak için mücadele edilecek bir yerdir, bu mücadeleyi yaparken eğlenceye zaman ayırabilmekte onlar için büyük bir şans yada başarıdır. İnsanları bu mücadelede en çok başarılı olanlar ve en çok eğlenenler ile, geri kalanlar olarak sınıflandırırlar.

Standart hedefler benimsetilen bu kişilerin yüksek idealleri yoktur. Hedefler herkeste aşağı yukarı aynıdır. İyi bir okul okumak, iyi bir meslek sahibi olmak, evlenmek, yatırımlar yapmak, emekli olmayı hayal etmek ve ölümü beklercesine zaman doldurmak..

Bunlar o kişilere göre hayatın gerçekleridir. Bu standartların dışına çıkmayı hayalperestlik yada çılgınlık olarak görürler.

Bu kitlesel hipnoz özellikle son 50-60 yıldır tüm dünyada çok kapsamlı bir şekilde uygulanıyor.

Konunun en önemli kısmı ise İslami kaynaklarda 'ahir zaman' adı verilen dünyanın son döneminde bu yöntemin yoğun olarak kullanılacağının haber verilmesi.

Yazımızın diğer bölümlerinde konuyu daha da detaylı inceleyeceğiz ve bu yöntemi dünya çağında uygulayan kişi hakkında İslami kaynaklardaki açıklamaları göreceğiz.

Yani Mesih Deccal hakkında..